Komedyen Ercan Akışık'ın Başbakan'la ilgili fantezisi
Mizahçılar, siyasi liderlerle ilgili mizah yapılamamasını değerlendirdi. Komedyen Ercan Akışık, Erdoğan ile ilgili fantezisini anlattı.
Okan Bayülgen, Kanal D'deki 'Disco Kralı' programında Başbakan ve muhalefet liderleriyle ilgili olarak mizah yapılamadığını söylemişti. Bayülgen, NTV'deki programında da konuyu tekrar ele aldı ve mizahçılarla biraraya geldi. 
'Sade Vatandaş' programına konuk olan mizahçılar, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundular:
Komedyenler yapmıyor ama biz davalık oluyoruz 
Karikatürist-yazar Metin Üstündağ (metüst): Komedyenler bu işi yapmayınca farkedildi siyasi mizahın olmadığı. Yoksa mizah dergilerinde sürüyor ve iki ayda bir dava açılıyor. Aslında insan malzemesindeki bozulmadan ötürü bir şeydir bu. Komedyenler de bu malzemeden yapıldığı için... Mesela övünmek için hep söyleriz 'Nasrettin Hoca'nın torunlarıyız' diye. Mesela Akşehir gölü yanlış sulama ve bir takım hatalardan dolayı kurumuş. Peki nasıl söyleyeceksiniz Nasrettin Hoca'nın torunuyuz diye?! Böyle bozulan bir insan kumaşı var. O yüzden mizahın, komedyenlerin de bundan pay alması doğal. Dergilerde imam-cemaat ilişkisini yapabiliyoruz. Ama bize Oğuz Aral'ın öğrettiği bir şey var. Özürüne, özeline, kutsalına bulaşmayacaksın... Mizah insanileştirir. 'Kral çıplak' demektir.
Başbakan'la ilgili müthiş bir fantezim var! 
Komedyen Ercan Akışık: Halk artık eskisi gibi siyasi espriye yakın değil. Siyasi karakterlerin bir çoğunun huzurunda taklit yaptım. Şu anda müthiş bir fantezim var. Halihazırda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan taklidi yapıyorum bazı koşullarda. Fakat kendisinin yüzüne karşı yapma şansım şu anda yok. Var mı yok mu bilmiyorum, ama acayip bir fantezim var. Bir gün karşı karşıya gelirsek tepki ölçer anlamında çok merak ediyorum. Mesela Demirel'e, Erdal İnönü'ye karşı yaptım çok keyiflendiler. Hatta, bir dönem Etiler'de bir kulüpte çıkıyordum. Sayın Turgut Özal'ın oraya gelip de 'Bir adam benim taklidimi yapıyormuş. Bakalım ne diyor?' dediğinin yüzleşmesini de yaşadım. Fakat Sayın Başbakan ile ilgili böyle bir karşı karşıya gelme olmadı. Bunu da gerçekleştirme adına müthiş bir fantezim var. 
Plastip Şov'a hiç bir lider tepki vermemişti 
Karikatürist Varol Yaşaroğlu: Aslında Plastip Şov, dönemine göre çok başarılı işlerinden birisiydi. O dönemde yapılması cesaret isteyen bir işti. Aslında o dönemde herkesi yaptık. Erbakan'dan tutun da Demirel'e, Ecevit'e, İnönü'ye kadar. Hiç bir liderden de 'Bunu niye yapıyorsunuz' diye bir tepki almadık. Bu da önemli bir şeydir aslında. 
Mizahçılar için bir çok konu var zaten 
Oyuncu Yılmaz Gruda: Liderlere dayandırmayı doğru bulmuyorum espriyi. Siyasi bağlamda bir yığın espri ve bir yığın mizah yapılabilir. Mesela ben, Ulusal Kanal'da haberlerden sonra bütün ülkeyi siyaset bağlamında ilgilendiren bir konuyu aradan cımbızla alarak, onu bir Nasrettin Hoca fıkrasına bağlayıp kendime göre Nasrettin Hoca gırtlağını kullanarak onu ortaya koyabiliyor ve o siyasi mizahı yapabiliyorum. Yani onlara bağlı olmayalım. Bana göre bugün mizahçıların üzerine gitmesi gereken çok şey var. 
Canlarından ve RTÜK'ten korkuyorlar 
Okan Bayülgen: Halkın çok sevdiği, bayıldığı komedyenlerin vücudunda vücut bulmuş olarak görmesi tabii müthiş bir sempati sağlıyor, en antipatik lidere bile. Bir yandan filmlerle çok matrak işler yapılıyor, ancak mizahi olarak düşünce olarak müthiş bir çoraklaşma var. Çünkü kimse bu işleri umursamak istemiyor. Dolayısıyla sadece liderler değil, bugünkü muhalefet, bugünkü iktidar çok rahat bir koltukta oturuyor. Yani, işleri güçleri kendileriyle ilgili kapak yapmış bir iki dergiyi cezalandırmak. Bir iki dava açarak onların gözünü korkutuyor. Bir çok göz korkutma yolu var bugün Türkiye'de. O dava nedir sonuçta? Gider yargılanırsın. Ya beraat edersin ya da tazminat ödersin. Ama ortada bir sürü meczup var. Birtakım adamlar var. Senin canını malını, sokaktaki can emniyetini tehdit eden, bunlarla bağlantılı ya da bağlantısız yahut 'tanımıyorum, delinin teki gelmiş, seni vurmuş, rahatsız etmiş, tehdit etmiş' gibilerden bir sürü faktör var. Kimse de can emniyetinden olmak hatta bunun üstünde bir de bu RTÜK meselesinden dolayı da kimse işinden gücünden kalmak istemiyor. 
GIRGIR ve TURGUT ÖZAL'LA İLGİLİ MÜTHİŞ BİR ANI 
Siyasi mizah konusunda komedyenlerden çok, daha az insana ulaşmasına rağmen daha etkili ve daha sert olduğu için mizah dergilerinin üzerine gidildiğini söyleyen Metin Üstündağ, bu konuya ilişkin olarak Turgut Özal döneminde yaşanan ilginç bir anıyı da aktardı: 
"Turgut Özal sanırım danışmandı. Adnan Kahveci'yi Gırgır'a gönderir, onunla ilgili çıkan karikatürleri toplar, çerçeveler, OECD, Dünya Bankası'na gidip, 'Bakın siz kredi, para vermiyorsunuz, sizin yüzünüzden ne durumlara düştüm' diye yakınırmış. Orjinallerini alıyor, sonra getiriyor. Gırgır'ın Türkiye'ye böyle bir yardımı olmuş. O dönem Tonton babamızdı. Çok seviyordu. Fakat sonra, Limon dergisine dava açtı. Üstelik derginin ön kapağına Turgut Özal, arka kapağına da Semra Özal dava açmıştı. Çünkü mizahın bir de karizma bozan bir tarafı var." (Televizyon Gazetesi) 
Bu haber toplam 337 defa okunmuştur
Peki Magazincilere Neden Tepki!Taha Gün
Okan bayülgen magazincileri görünce başlıyor saldırmaya. Peki neden kendisi saygı ile karşılamıyor bu durumu Ne yani bana yapılmayacak ama başkasına yapılacak. Bende şöyle bir fantazi var. Okan bayülgen boy fakiri olduğundan manken sevgilisini öpmek isterken altına sigara kağıdı koyuyor ne fantezi ama...

27 Kasım 2008 Perşembe 13:16  gazeteciler

KARCOMICS MAGAZINE Web Site Copyrighted 2000-2008© By Ismail Kar All right reserved.